Anna Karenina PDF

Tolstoy Anna Karenina.pdf

Anna Karenina Konusu

Roman, aristokrat bir kadın olan Anna Karenina’nın, mutsuz bir evliliğin içinde yaşadığı sıkışmışlığı ve hayatını kökten değiştiren tutkulu aşkı anlatır. Anna, bir davette tanıştığı Kont Vronski’ye âşık olur ve bu aşk uğruna toplumsal itibarını, evliliğini ve ailesini riske atar.

Tolstoy, roman boyunca Anna’nın yaşadığı içsel çatışmaları, toplum tarafından dışlanma korkusunu ve aşkın insanı hem yükselten hem de yıpratan gücünü derinlemesine işler. Anna’nın yanı sıra, romanın diğer ana karakterlerinden biri olan Konstantin Levin ise, kendi hayatını ve mutluluğu arayışını temsilen daha farklı bir bakış açısı sunar. Levin’in, köy yaşamı ve aile değerlerine duyduğu bağlılık ile Tolstoy’un idealize ettiği sade yaşamı temsil ederken, Anna’nın hikayesi toplumun ahlaki ikiyüzlülüğünü ve kadınların sınırlı özgürlüğünü gözler önüne serer.

"Anna Karenina," sevgi, ihanet, mutluluk arayışı ve toplum baskısı gibi temalar üzerinden insan ruhunun derinliklerini keşfe çıkar. Tolstoy, zengin karakter tahlilleri ve psikolojik derinlikle, dönemin Rus toplumuna ayna tutarken, aynı zamanda evrensel ve zamansız bir insanlık hikayesi sunar. Roman, bireyin özgürlüğü, toplumun baskısı ve aşkın bedeli üzerine sarsıcı bir sorgulamaya davet eder.

Anna Karenina Öldü

Usta yazar bu romanı yazarken saatlerce odasına kapanır ve öyle yazardı. Öyle ki hizmetçisine zorunlu bir neden olmadıkça kendisini rahatsız etmemesini söylerdi. Hizmetçi de Tolstoy'un yemeğini kapıya bıraktıktan sonra kapıya bir defa vurur ve giderdi.

Sürekli böyle devam eden hizmetçi aradan birkaç gün geçtikten sonra yemeğin yenilmediğini görür. Bunun üzerine kapıya vurur a içeriden en ufak bir ses dahi yoktur. Telaşlanan hizmetçi komşulara, yakın arkadaşlara haber verir ve hemen gelip yardım etmelerini isteyince gerçek ortaya çıkar.

Eve gelenler kapıyı açarlar ve büyük yazarı cenin pozisyonunda yerde yatarak ağladığını görünce büyük bir şaşkınlık yaşarlar. Neden böyle ağladığına anlam veremeyenler Tolstoy'a bunun sebebini sorunca ünlü yazarın ağzından şu sözler dökülür:

"Anna Karenina öldü."

Tolstoy yazdığı bu romanda resmen "yaşayarak yazmak ne demek ?" sorusuna cevap olur. Günlerce odasında kalmış ve bu romanı yazarken gerçekmiş gibi hissedip yazmıştır.