Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı
Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı
Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı” adlı romanı, 16. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nda geçen; aşk, cinayet, sanat ve kimlik arayışını iç içe işleyen, çok katmanlı bir eserdir. Roman, her bir bölümde farklı bir karakterin veya nesnenin ağzından anlatılır ve okuyucuyu çok sesli bir anlatım dünyasına taşır.
Roman, 1591 yılının kışında İstanbul’da geçer. Padişah, Batı tarzı minyatür üslubuyla hazırlanacak gizli bir kitabı tamamlamak üzere en yetenekli nakkaşları görevlendirir. Ancak, bu projede yer alan nakkaşlardan biri, “Zeytin” adlı bir sanatçı, vahşice öldürülür ve cesedi bir kuyunun dibine atılır. Bu cinayet, romanın merkezinde yer alır ve diğer karakterlerin hikayeleriyle iç içe geçer.
Olaylar, öldürülen nakkaşın cası olan “Şeküre” ve ona aşık olan, yıllar sonra İstanbul’a dönen “Kara” etrafında şekillenir. Şeküre, eşinin savaştan dönmediği için dul kalmış, iki çocuğu ile birlikte zorlu bir yaşam sürmektedir. Kara, gençliğinde Şeküre’ye âşık olmuş a aşkına karşılık bulamayınca İstanbul’dan ayrılmıştır. Kara, Şeküre’nin kalbini yeniden kazanmak ve onunla evlenmek ister.
Kara, hem aşkını kazanmak hem de cinayeti çözmek için harekete geçer. Bu süreçte, kitabın tamamlanması için çalışan diğer nakkaşlarla yüzleşir ve onların sırlarını keşfetmeye başlar. Padişahın projesinde çalışan sanatçılar, geleneksel Osmanlı sanat anlayışıyla Batı tarzı resim yapma teknikleri arasında bir kimlik krizi yaşar. Cinayet, bu sanatsal ve kültürel çatışmanın bir yansıması gibidir.
Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı PDF
booksfer.com-benim-adim-kirmizi-orhan-pamuk-pdf-indir-7506.pdf
