Körlük Konusu

Körlük (Ensaio sobre a Cegueira)”, Portekizli yazar José Saramago’nun en çarpıcı ve evrensel romanlarından biridir.
Eser, bir gün aniden yayılan gizemli bir “beyaz körlük salgını” sonrasında, toplumun nasıl çözülüp vahşileştiğini anlatır.

Roman, medeniyetin ince perdesinin ardındaki insan doğasını gözler önüne serer.
Körlük burada yalnızca fiziksel bir hastalık değildir; ahlaki, toplumsal ve vicdani bir körlüğün simgesidir.
İnsanların görme yetisini kaybettikçe insanlıklarını da nasıl yitirdiklerini çarpıcı biçimde gösterir.


Körlük Yazarı

José Saramago (1922–2010), Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli romancı ve düşünürdür.
Toplumsal eleştirileri, felsefi derinliği ve kendine özgü uzun cümleleriyle tanınır.

Saramago, “Körlük” romanında insanın doğasına dair karanlık bir alegori kurar.
Eser, 1995’te yayımlanmış ve yazarın 1998 Nobel Edebiyat Ödülü kazanmasında büyük rol oynamıştır.


Körlük Ne Zaman Yazıldı

Roman 1995 yılında yayımlanmıştır.
Saramago, bu eserinde modern toplumun empati yoksunluğunu ve ahlaki çöküşünü irdeler.
Yayımlandığı dönemde büyük tartışmalar yaratmış; kimi çevrelerce “insanlığın yüzüne tutulmuş bir ayna” olarak görülmüştür.


Körlük Sayfa Sayısı

Yayınevine göre değişmekle birlikte ortalama 330 – 380 sayfa arasındadır.
Yoğun anlatımına rağmen sürükleyici yapısı sayesinde okuru sarsıcı bir sona taşır.


Körlük Kitap Kategorisi

  • Edebiyat

  • Distopya Romanı

  • Felsefi Roman

  • Toplumsal Eleştiri

  • Psikolojik Kurgu


Körlük Kitap Özeti (Öyküleyici Anlatım)

  1. Ani Körlük – Beyaz Felaketin Başlangıcı:
    Her şey, bir adamın arabasının direksiyonunda birdenbire kör olmasıyla başlar.
    Ama bu körlük karanlık değildir; her yer bembeyazdır.
    Adamın görme yetisini kaybettiğini fark eden çevresindekiler, kısa sürede aynı kaderi paylaşır.
    Salgın, görünmez bir virüs gibi hızla yayılır.
    Kimse nedenini, nasıl bulaştığını bilmez.

  2. Toplumun Çöküşü:
    Hükümet, körleri izole etmek için boş bir akıl hastanesine kapatır.
    Orada insanlar gruplara ayrılır; yiyecek kavgaları, şiddet, tecavüz ve cinayetler başlar.
    Kurallar yok olur, insanlık değerleri bir bir silinir.
    Körlük, medeniyetin maskesini düşürmüştür.
    “Gözleri gören a görmeyen” insanların dünyası, tam anlamıyla karanlığa gömülür.

  3. Doktorun Karısı – Umudun Tek Işığı:
    Salgının ortasında bir tek kişi kör olmaz: göz doktorunun karısı.
    Herkese kör olduğunu söyleyerek eşiyle birlikte karantinaya girer.
    Ancak o, tek gören kişi olarak bu cehennemi gözleriyle izlemek zorundadır.
    Kadın, hem lider hem anne hem kurtarıcı olur.
    Gözleriyle değil, vicdanıyla gören tek insandır.

  4. İnsanlığın Sınavı:
    Karantina yeri kısa sürede çöplüğe döner.
    Açlık, korku ve vahşet her yeri sarar.
    Kadın, küçük bir grupla birlikte kaçmayı başarır.
    Ancak dışarısı da içeriden farksızdır:
    Şehir tamamen çökmüş, kör insanların oluşturduğu kaotik bir dünyaya dönüşmüştür.
    İnsanlar artık hayatta kalmak için ahlaklarını değil, içgüdülerini dinler.

  5. Körlükten Görmeye – İnsanlığın Yeniden Doğuşu:
    Zorluklarla şehirde hayatta kalmaya çalışan grup, birbirine yardım, sevgi ve dayanışma ile tutunur.
    Doktorun karısı, grubun vicdanı olur.
    Bir gün, aniden birinin gözleri açılır.
    Ardından diğerleri de görmeye başlar.
    Körlük, geldiği gibi gizemli biçimde kaybolur.
    Fakat artık hiçbir şey eskisi gibi değildir:
    İnsanlar yeniden “görür” a gördükleri dünyanın utancını unutamaz.

  6. Sarsıcı Son:
    Roman, doktorun karısının pencereden dışarıya bakarken “Artık görebiliyorum” diyen kocasıyla son bulur.
    Ancak kadın gözyaşlarına boğulur — çünkü şehir hâlâ kirli, insanlar hâlâ kayıptır.
    Körlük bitmiştir belki a asıl körlük, insanların kalbindedir.


Kitabın Ana Mesajları ve Temaları

  • Ahlaki Körlük: İnsanlar, gözleri görmese de asıl körlük vicdan kaybıdır.

  • Toplumun Çöküşü: Medeniyet, kriz anında ince bir kabuk gibi dağılır.

  • Dayanışma ve Umut: Karanlıkta bile insanlığı ayakta tutan tek şey sevgidir.

  • Kadının Gücü: Doktorun karısı, insanlık değerlerinin son temsilcisidir.

  • Felsefi Sorgulama: Körlük, bireysel değil, toplumsal bir vicdan sınavıdır.


Kitabın Önemi ve Etkisi

Körlük”, modern edebiyatın en etkileyici alegorilerinden biridir.
José Saramago, bu romanında insan doğasının karanlık yönlerini tüm çıplaklığıyla gösterir.
Eser, sadece bir salgın hikayesi değil; insanlığın iç körlüğüne yazılmış bir uyarıdır.

Roman, 1998’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmasına büyük katkı sağlamıştır ve 2008’de film uyarlaması da yapılmıştır.

Saramago, şu soruyu okuyucuya bırakır:

“Görmek için göz değil, yürek gerekir.”


Körlük PDF



pdfJosé Saramago - Körlük.pdf